eksilmeler

Kimyasaldan olabildiğince uzak bir hayat oluşturma denemelerimize devam ediyoruz. Son yazdığımdan beri epey zaman geçti ve bu blogla ilgilenemedim biliyorum. Aslında bu aralar yazacağım çok şey var ama meşguliyet ve bir adet küçük turşu beni başka işlerle uğraşmak zorunda bırakıyor. Bir de tabi yeni bir blog başlangıcı var turşu ile gelen. http://icidolutursucuk.wordpress.com adresinde ufak ufak yazıyorum.

Bugün yazmak istediğim konu ojeler. Her gün oradan buradan maruz kaldığımız bilgi karmaşasında bu aralar ojelerle ilgili olanlar dikkatimi çekmeye başladı. Ojelerde bulunan bazı kimyasalların doğmamış bebeklere kadar etkisi olduğuna dair bazı yazılar okudum. Şimdi bu “bazı yazılar” konusu çok yere çekilebilir. Demin de dediğim gibi her gün her yerde “bu tehlikeli, şu korkunç” gibi yazılar görüyoruz ve etkileniyoruz. Kimi bilimsel, kimi uydurmasyon binlerce yazı… Hoş bilimsel olsa dahi şirketler tarafından finanse edilen biliminsanları olduğu gerçeği göz önüne alınırsa bilimsel olanların içerikleri de gayet tartışmaya açık. Böyle bir ortamda neye güveneceğiz pek bilmiyorum ve internetteki bilgi karmaşasında şimdilik yolumu bulmaya çalışmakla yetiniyorum.

Ojelerle ilgili yazılanlar iç açıcı değil. Bazı ojelerdeki bazı kimyasalların kanserden doğum anomalilerine kadar geniş bir skalada sorun yarattığına dair bulgular varmış. Ama kim, hangi marka, nedir, ne oluyor… detaylarını bilmiyorum. Kısacası bilinçlenmekte fayda var. Oje diğer kozmetik ürünlere göre daha vücudumuzda küçük bir yüzeyle temas ediyor gibi gözükebilir ama sık kullanım sonucu etkileri yüksek olabilir. Bir de tabi aseton konusu var, fazlası cilde de, burna da zarar.

Ojelere bayılıyorum. Renk renk ojeler mağazalara girdiğimde beni de çarpıyor, hepsini almak istiyorum çoğu zaman. Eskiden alıyordum da. Ama 1,5 senedir oje kullanmıyorum. Bazen tırnaklarım çok sade görünüyor, ojeli olmayı özlüyorum, hayatımdan çıkarttığım diğer kozmetiklerden daha çok özeniyorum ojelere ama bir yandan da bu rahatlığı öyle seviyorum ki. Artık yarısı yenmiş, aseton olmadığı için yarım yamalak kalmış, çizilmiş, kurumadan bir yerlere değdiği için bozulmuş ojelerle uğraşmıyorum. Açıkçası her ne kadar ojeyi özlesem, kullananların ellerine bakıp iç geçirsem de bu rahatlığı değişmemeye kararlıyım. Bakalım ne kadar sürecek bu rahatlık sevdası?

2 thoughts on “eksilmeler

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s